28 Mayıs 2015 Perşembe

100.Maymun Fenomeni



Uzun zamandır yokum biliyorum ama nette dolanırken bu güzel yazıyı okuyunca sizlerle paylaşmadan duramadım.
Kişesel gelişim seviyorsanız eğer, bu ve benzer yazılar için
Sonsuz Şifa adresine bir TIK yeter

KRİTİK KÜTLE NEDİR? ”100. MAYMUN FONEMENİ ”

Yüzüncü Maymun Fenomeni kritik kütlePasifik Okyanusu’nda irili ufaklı birçok ada. Bu adalarda Macaca Fuscata türü Japon maymunları yaşıyor. Bu adalardaki maymunların doğal ortamları içindeki davranışları otuz yılı aşkın bir süre bilim insanları tarafından gözleniyor.
1952’de Koshima Adası’nda bilim insanları maymunların beslenmesi için kumların içine tatlı patates bırakıyorlar. Bu adanın maymunları da tatlı patatesin tadından hoşlanıyor ama yiyeceklerinin kumlu olması hiç de hoşlarına gitmiyor. Ama can boğazdan gelir diyerek kumlu da olsa tatlı patatesleri yemeye devam ediyorlar.
Bir gün, on sekiz aylık İmo isimli dişi maymun bu soruna bir çözüm buluyor, İmo, tatlı patatesleri en yakın su birikintisinde yıkayarak yemeyi akıl ediyor. Bu buluşunu annesine de öğretiyor, İmo’nun arkadaşları da patateslerini yıkayarak yemeyi öğreniyor ve kendi annelerine de öğretiyor. Bu yeni davranış biçimi bilim insanlarının gözleri önünde, yavaş yavaş maymunlar arasinda yayılıyor.
1952 ve 1958 yılları arasinda genç maymunlar, beslenmelerini daha zevkli hale getirmek için, kumlu tatlı patateslerini yıkamayı öğreniyorlar. Bu daha sağlıklı ve zevkli yeni davranış biçimini çocuklarını taklit ederek onlardan yeni bir şey öğrenen yetişkin maymunlar da kazanıyor. Yeniliklere açık olmayan, çocuklar ve gençlerden de öğrenilebileceğini düşünmeyen, kendi bildiklerini tekrar eden yetişkin maymunlar ise kumlu patates yemeye devam ediyor. 1958’in sonbaharında çok şaşırtıcı bir şey oluyor. Koshima maymunlarının 99’u artık patateslerini suda yıkayarak yemeyi öğrenmiş oluyor.
Bir sabah, gün doğarken yüzüncü maymun da patateslerini yıkayanlar arasına katılıyor. İşte o an her şey değişiyor. Aynı günün akşamı, adadaki hemen hemen tüm maymunlar, patateslerini yemeden önce yıkamaya başlıyor. Yüzüncü maymunun ilave enerjisi her nedense devrim yaratıyor!
Ama hikâye bitmedi. Bilim insanlarını şaşırtan asıl sürpriz, bu adayla doğrudan bir ilişkileri olmadığı halde, diğer adalardaki maymun kolonilerinin de aynı anda patateslerini yıkamaya başlamaları… Yeni bir düşünce ve davranış tarzı, toplumları oluşturan fertlerin belirli bir oranı tarafından benimsendiği an, bu yenilik, mesafenin önemi olmaksızın zihinden zihine aktarılabiliyor.
Yani, “Yüzüncü Maymun Fenomeni” denilen bu fenomen şunu gösteriyor: Yeni bir düşünce, yeni bir yol, toplumda sadece belirli sayıda insanlar tarafından biliniyorsa, bu yenilik sadece o kişilere ait bir şey oluyor.
Ama “bilenlerin” sayısı belli bir kritik noktaya ulaştığı an, sadece bir kişinin daha “yeni yol”a katılması, toplum bilincinin aşama geçirmesine yol açıyor. Yeni düşünce, birdenbire herkes tarafından düşünülmeye başlanıyor. Niceliğin niteliğe dönüşme noktası…
“Yüzüncü Maymun Fenomeni”, Duke Üniversitesi’nden Doktor J.B. Rhine tarafından değişik deneylerde tekrarlanıyor. Sonuç her seferinde aynı. Bugüne dek mutsuz, huzursuz, bencil, korku dolu, karamsar bir dünya süre geldi. Zihinlerde hala taş devri korkularmı taşıyoruz. Yeniliklere açık, farklı düşünenler ise aşağılanıyorlar, alay ediliyorlar, toplum dışına itiliyorlar. Cesaretleri takdir edilmek bir yana söndürülmeye çalışılıyor bu insanların… Einstein bile teorisini ilk ortaya attığında meslektaşları tarafından kınanmış. Sıradan insan asla büyük insan olamaz. Doğar, yaşar ve ölür. Buna yaşamak denirse! Dünyada mutlu, huzurlu, sevecen, aydınlık dolu insanlar yok mu? Cesur bir dünya isteyen ve bu uğurda çaba göstermekten çekinmeyen, her şeyi göze alan insanlar yok mu? Elbette var. Sayıları gittikçe de çoğalıyor. İnsanın, insanlık boyutunda devrim yapabilmesi için yüzüncü maymunun aralarına katılmasını bekliyorlar. “Yüzüncü Maymun” belki de sizsiniz.

* Alıntıdır:Ken Keyes Jr.
Pin It

17 Şubat 2015 Salı


Pin It

10 Kasım 2014 Pazartesi

ATAM.......


Pin It

4 Kasım 2014 Salı

Tık Tık Tık ;)


Buralarda yokum değilmi uzun zamandır...
Nedeni
Küstüm belki....
İçimden gelmedi hiçbir şey yapmak
Yazmak
Paylaşmak
Bilmiyorum
Ama arada sırada içimden birşeylerde yapmak geldi canım ;D
Yukarıda olduğu gibi.
Dönsemmi dedim bloguma
Ha bu arada küslüğümün nedeni birazda çalıştığım şirkete
Yasakladı heryeri
Arada buradan fırsat bulunca yazıyordum
Sizleri takip edebiliyordum,
yorum bırakabiliyordum
ama yasakçı zihniyetli şirketimiz yasakladı heryeri
ne yemek tarifi bakabiliyoruz
nede kim hangi hobiyle uğraşıyor takip edebiliyoruz
akşamları evde de fırsat olmuyor yemek, çocuklar derken
ee biraz büyüdü ufaklıklar
arada onlar yatınca gelirim blogunuza
çok yorum bırakamazsam küsmeyin olurmu
ben yine buradayım dostlar
sizlerle
bu aralar pek bi marifetsiz cadınız ;D


Pin It

3 Kasım 2014 Pazartesi

BABA Kokusu


Yüreğine ve kalemine sağlık ne güzel anlatmış
 Hikmet Anıl Öztekin

BABA Kokusu

Ama ne olursa olsun en çok babanın kokusunu özleyebilirsin!
En çok işte… Daha anne karnındayken başlar varlığından öte bu yazılış, bu koku…
… yokluğunu hissettiğimdeki korkulu özlem!
İlk adımlarını atarken, koca bir kahraman elinden tutup düştüğünde kaldırır ya, bilirsin ömrü boyunca da hep kaldıracaktır ne zaman düşsen…
Tek başına yüreğinde koca bir devlettir, varlığı hep payidar olan…
İşte; Ba’ba iki heceli dev kelime…
…her söylediğimde dudaklarımdan kalbime tarifini vermediğim bir yakıcı özlem, gözlerime vuruyor!
İki üç kelime titrekçe düşüyor dilimden;

Ba’ba…….ko-ku-nu öz-le-dim!

(Hikmet Anıl Öztekin-Elif Gibi Sevmek)



Pin It

13 Haziran 2013 Perşembe

Korsan....

Fimo denemelerine tekrar başlamış durumdayım :D
Hadi hayırlısı diyelim bir boncuk, bir ahşap, bir dikiş derkennn tekrar başa döndümmm.
Bunu da benim minik erkeğime yaptım, "erkekler kolye takarmı anneee" dedi :D pek bir heveslendi ama biraz da çekingen bir tavırla, "korsan kolyesi olunca takabilirler" dedim, bizimki karayip korsanlarına acayip takılmış olduğundan,
pek bir hevesli gitti okula bugün, ana sınıfından mezun oluyoruz, darısı ilköğretime inşallah.
Mutluluk ve huzur dolu günler sizinle olsun.........
Aaa bu arada bugün doğum günüm ;D bu hediye benden bıdığıma, kızıma da pati yaptım verdim sabah sabah, mutlu mesut geldim işe........... 
Pin It

6 Haziran 2013 Perşembe


Pin It

8 Mayıs 2013 Çarşamba

Ahşap Boyama Gazetelik...


Teyzoşum için yaptığım gazetelik, bence pek mi pek güzel oldu yahu, kızım yaparken kıskandı :D 
-aaaaa anne sende yaptıklarının hepsini zübiş teyzeme yapıyorsun diye...
haksızda değil açıkcası değilmi en kısa zamanda kendime de yapmam lazım bu güzellikten. Şimdi sizi resimlerle başbaşa bırakayım en iyisi ;D
Yandan görünüşü

Tutulacak saplardaki ayrıntıya bakarmısınız lütfen.....

 veeee tekrar bir görüntü alalım...
Çok mu çok sevdim ben bunu ;D


Pin It

7 Mayıs 2013 Salı

Evim Güzel Evim 2...


Eee biraz da kendim için bişeyler yapayım değilmi, 
yine mum eskitme tekniği çalıştım, mühürler basıldı, kuş, ev, kalp tek tek boyandı, sevgili Çağla Hocam fikrine, ellerine sağlık, öpüyorum...

Pin It

6 Mayıs 2013 Pazartesi

Evim Güzel Evim...

23 Nisan'da Teyzoşumdaydık.. 
Çok mu çok güzel bir ev yaptırdılar Safranbolu'da.
Mutluluk ve huzurla, sağlıkla, sevdikleriyle otursunlar inşallah.
Allah nazarlardan esirgesin sizi....  
Evi görmeye giderken yaptım bu güzelliği, sevgili Çağla Hocamın büyük yardımıyla tabiki.
Mum eskitme tekniğiyle yaptık, çok zevkli ve keyifli bir çalışma oldu.
İyi günlerde kullan teyzoşum,
O güzel yüzünden gülümseme, yanından sevdiklerin eksik olmasın.
Çok öpüyorum hepinizi..........
Pin It
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...